Göz Damar Tıkanıklığı Nasıl Anlaşılır? Toplumsal Görme Biçimleri Üzerine Sosyolojik Bir Okuma Bir araştırmacı olarak her zaman şunu merak etmişimdir: İnsan yalnızca dünyayı gözleriyle mi görür, yoksa toplumun ona öğrettiği şekilde mi bakar? “Göz damar tıkanıklığı” gibi tıbbi bir terim, ilk bakışta tamamen biyolojik bir meseleyi çağrıştırır. Ancak sosyolojik olarak bakıldığında, bu tür rahatsızlıklar yalnızca bedensel değil, aynı zamanda toplumsal bir görme biçiminin de sonucudur. Çünkü her toplum, bireylerine sadece nasıl davranacaklarını değil, aynı zamanda nasıl göreceklerini de öğretir. Göz Damar Tıkanıklığı: Bedenin Sessiz Alarmı Tıbben göz damar tıkanıklığı, retina damarlarının kan akışının engellenmesiyle oluşan ciddi bir durumdur. Kişi, aniden…
Yorum BırakYol ve Macera Yazılar
Hicri Yılın Başlangıcı Ne Zaman? — Takvimden Öte, Bir Dönüşümün Hikâyesi Zaman, sadece takvimlerde ilerlemez; toplumların, inançların ve kimliklerin içinde dönüşür. Hicri yılın başlangıcını konuşurken, aslında bir göçün, bir yeniden doğuşun hikâyesini konuşuyoruz. Bu yazıyı kaleme alırken aklımda tek bir düşünce var: Zamanı ölçmekle kalmamalı, o zamanın içinde kimleri dışarıda bıraktığımızı da sorgulamalıyız. Hicri Yılın Başlangıcı: Bir Göçün Hatırası Hicri yıl, 622 yılında Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretiyle başlar. Yani Hicri takvimin ilk günü, sadece bir tarih değil; adalet, inanç ve dayanışmanın sembolüdür. Bu göç, zorunluluktan doğan bir direnişin hikâyesidir. Ancak bugün bu hikâyeyi yeniden düşünürken, soruyu biraz genişletelim: “Bu…
Yorum BırakGelenek ve Görenek Nedir Uzunca? Tarihin İzinde Kültürel Bir Yolculuk Bir tarihçi olarak geçmişe baktığımda, toplumların en kalıcı mirasının taş binalar ya da yazılı belgeler değil, gelenek ve görenekler olduğunu görürüm. Çünkü onlar, bir milletin ruhunu taşır; bir halkın nasıl düşündüğünü, nasıl yaşadığını ve neye inandığını gösterir. Gelenek, geçmişin bugüne uzanan eli gibidir; görenek ise o elin tuttuğu günlük davranışların yansımasıdır. Peki, bu iki kavram neyi ifade eder? Ve neden hâlâ modern dünyanın içinde bu kadar güçlü bir şekilde yaşamaya devam eder? Gelenek Nedir? Tarihsel Belleğin Taşıyıcısı Gelenek, bir toplumun kuşaktan kuşağa aktardığı bilgi, inanç, davranış ve değerler bütünüdür. TDK’ya…
Yorum BırakBir Kimseye Çok Saygı ve Sevgi Göstermek Ne Demek? Ekonomik Davranışlar Üzerinden Bir Analiz Bir ekonomist için hayat, sınırlı kaynaklarla sonsuz ihtiyaçları dengeleme sanatıdır. İnsan ilişkileri de bundan farklı değildir. Her gün zamanımızı, ilgimizi, sevgimizi ve saygımızı —yani manevi sermayemizi— dağıtırız. Ancak tıpkı ekonomik kaynaklar gibi, bu duygusal kaynaklar da sınırlıdır. Bu yüzden “bir kimseye çok saygı ve sevgi göstermek” yalnızca duygusal bir eylem değil, aynı zamanda bir ekonomik tercihtir. Çünkü her gösterilen saygı, her duyulan sevgi, başka bir yere harcanabilecek bir kaynağın yeniden tahsisidir. Duygusal Ekonomi: Saygı ve Sevgi Birer Kaynak mı? Ekonomide her kaynak, kıtlık ilkesine tabidir. Yani,…
Yorum Bırak[](https://denizli.ktb.gov.tr/TR-212075/denizli-horozu.html?utm_source=chatgpt.com) Hangi İlin Horozu Meşhur? Türkiye’de birçok il, kendine özgü kültürel ve doğal zenginlikleriyle tanınır. Ancak bazı iller, belirli bir hayvan türüyle özdeşleşerek bu hayvanı simge haline getirmiştir. Bu illerden biri de Ege Bölgesi’nde yer alan Denizli’dir. Denizli, meşhur horozuyla tanınır ve bu horoz, ilin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Denizli Horozu: Tarihçesi ve Özellikleri Denizli horozu, uzun ve ahenkli ötüşleriyle ünlü yerli bir tavuk ırkıdır. Bu horoz türü, Denizli iline özgü olup, yöre halkının uzun ötüşlü horozlara gösterdiği özen sonucu kendiliğinden oluşmuştur. Bazı kaynaklarda, Osmanlı döneminde Arnavutluk’tan İstanbul’a getirilen uzun ötüşlü Berat horozlarının Denizli’ye getirilmesi ve burada yerli…
8 YorumGrunge Giyim Tarzı Ne Demek? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Üzerine Edebiyat, her zaman sıradan kelimelerden daha fazlasını anlatan bir araç olmuştur. Her kelime, bir evreni içinde barındırır; her cümle, bir dönemi, bir düşünceyi, bir duyguyu taşır. Kelimeler yalnızca birer işaret değil, zamanla şekillenen, anlamını yeniden bulan imgeler, semboller ve çağrışımlar yaratır. Bu nedenle, bir kelimenin ya da bir terimin nasıl anlaşıldığı, yalnızca dilsel bir mesele değil, kültürel, toplumsal ve bireysel bağlamların da bir yansımasıdır. Tıpkı edebiyatın kelimelerle dünyalar inşa etmesi gibi, modanın, özellikle grunge giyim tarzının, insanları toplumsal ve bireysel düzeyde yeniden şekillendirmesi de…
8 YorumUcuz Hamaset Ne Demek? Bir Hikâyenin İçinde Gerçeği Aramak Bugün sana bir hikâye anlatmak istiyorum. Öyle sıradan bir hikâye değil… Belki senin, benim, hepimizin içinde geçtiği bir hikâye bu. Çünkü “ucuz hamaset” dediğimiz şey, aslında bazen sokakta, işte, hatta sofrada yankılanan o tanıdık cümlelerin arasında gizlidir. Şimdi gel, birlikte bir akşamüstüne gidelim; bir kahve kokusu, bir tartışma ve iki insanın dünyaya farklı yerlerden baktığı o ana… Bir Kafede Başlayan Sohbet Elif ve Mert, üniversiteden eski arkadaşlardı. Yıllar sonra, kalabalık bir şehirde bir kafede buluşmuşlardı. Yağmur cama vuruyor, şehir ışıkları bulanık bir tablo gibi parlıyordu. Elif yumuşak bir gülümsemeyle sordu: —…
Yorum BırakGerilla Nedir? Kimlere Denir? Antropolojik Bir Perspektif Kültürlerin çeşitliliğini anlamak, insan toplumlarının farklı düşünce biçimleri, davranış kalıpları ve gelenekleri hakkında derinlemesine bir keşfe çıkmak gibidir. Bir antropolog olarak, dünyanın dört bir yanında farklı toplulukların nasıl yaşadığını, kimliklerini nasıl inşa ettiklerini ve toplumsal düzeni nasıl oluşturduklarını öğrenmek, kültürler arası köprüler kurma yolculuğunun temel taşlarını oluşturur. Bugün, gerilla kavramına antropolojik bir bakış açısıyla yaklaşarak, bu toplulukların nasıl inşa edildiğini, ritüellerin ve sembollerin nasıl işlediğini ve kimliklerin nasıl şekillendiğini tartışacağız. Gerilla, genellikle bir toplumsal yapıya karşı çıkan, sistemin dışındaki bireylerin bir araya gelerek mücadele ettiği bir hareket olarak tanımlanır. Ancak, bu tanımın ötesine…
Yorum BırakAynı Mezar Üç Kişiye Yeter mi? Ölümün ve Toplumun Paylaşım Siyaseti Bir siyaset bilimci için mezarlık, yalnızca ölülerin değil, toplumun düzen anlayışının da sessiz bir arşividir. “Aynı mezara üç kişi gömülür mü?” sorusu ilk bakışta teknik bir defin meselesi gibi görünse de, aslında iktidar ilişkileri, kurumsal denetim ve toplumsal ideolojiler açısından derin anlamlar taşır. Çünkü ölüm bile düzenin dışına çıkamaz. Hatta bazen, ölümün kendisi düzenin en keskin biçimde göründüğü sahnedir. Mezarın Siyaseti: Paylaşılmış Alan, Paylaşılmamış Güç Her mezar, bir toprak parçasıdır; ama aynı zamanda bir iktidar göstergesidir. Toprağın paylaşımı, ölümde bile sınıfsal, dinsel ya da ideolojik çizgilerle belirlenir. “Aynı mezara…
Yorum BırakBir sabah, bir kafede karşılaştığım eski dostum Ali’yi gördüm. Yıllar sonra karşılaştığımızda, eskisi gibi birbirimize yakın hissediyorduk. Ali, her zaman dostlarına güvenen, elinden geldiğince yardım eden bir insandı. Ama bir şey vardı ki, o da, çevresindeki herkesin onunla ilişki kurmak istemesi. Çevresi hep doluydu. Herkes, ona bir şekilde ihtiyaç duyuyordu. O an düşündüm, “Hatırlı insan ne demek?” İşte tam burada, Ali’nin hayatını anlatırken bu sorunun cevabını bulacağım. Hatırlı İnsan Ne Demek? Hatırlı insan, sadece çevresindeki insanlara değerli olan birisi değil, aynı zamanda insanların ona olan güvenini ve ihtiyacını hissettiren kişidir. Kendisini değerli kılan şey, insanlarla kurduğu derin bağlar, her zaman…
Yorum Bırak